
Pulmoner Emboli ve Wells Skorlaması (Vaka)
Kan damarlarının yaralanması ya da bir şekilde delinmesi sonucu, kan damar dışına çıkar. Bu tablo bazı durumlarda öldürücü olabilmektedir. Bu durum vücuttaki çeşitli doğal fizyolojik süreçler ile önlenmeye çalışılır. Vücutta meydana gelen bu süreçler hemostaz olarak adlandırılır. Hemostaz da vücuttaki diğer fizyolojik süreçler gibi birçok nedenden dolayı anormal seyredebilir veya iyi seviyede çalışması mümkün olmayabilir. Bu durumda kanda pıhtılaşma olmaz ve hemofili denilen kanama problemleri görülür.
Pulmoner Emboli Nedir?
Diğer taraftan, hemostaz, herhangi bir yaralanma olmadan, kan pıhtısı şeklinde damar içinde de meydana gelebilir. Bu durumda damar içindeki kan akışının kısmen ya da tamamen engellenmesine yol açar. İntravasküler trombüs, vücutta çoğunlukla alt ekstremitenin derin venlerinde oluşurken (derin ven trombozu, DVT), üst ekstremitede ise daha az oranda görülür. Oluşan bir trombüsün, oluştuğu yerden ayrılmasına emboli denir. Bu trombüs kan dolaşıma girerek akciğerlerde bir arteriyal damara yerleşirse pulmoner emboli olarak tanımlanır.
Welss Skorlaması
Wells ve arkadaşları tarafından geliştirilen welss skorlaması (Kanada kuralı), pulmoner emboli teşhisinde en sık kullanılan klinik tahmin kuralıdır. Kural oldukça basit ve kolay elde edilebilen bilgiye dayalıdır. Kuralın geçerliliği, düşük, orta ya da yüksek klinik olasılık olmak üzere hem 3 kategorili hem de pulmoer emboli muhtemel ya da değil şeklinde olmak üzere 2 kategorili şemalar kullanılarak, büyük ölçüde test edilmiştir. Düşük olasılık kategorisindeki pulmoner emboli hasta oranı civarında, orta olasılık kategorisindeki pulmoner emboli hasta oranı %30, yüksek klinik olasılık kategorisindeki pulmoner emboli hasta oranı ise %65’tir. Buna karşı, pulmoner emboliye göre daha az olası bir başka teşhis gibi kuraldaki bir öznel maddenin ağırlığına bağlı olarak, gözlemciler arası tekrarlanabilirlik durumunun değişken olduğu tespit edilmiştir.